Sinema Akımları

Auguste ve Louis Lumière kardeşler tarafından 1895 yılında ilk kez bir filmin gösterimiyle keşfedilen sinema sanatı, tarih boyunca yaşanan dönemlerden, hayat tarzı değişikliklerinden ve önemli olaylardan etkilenmiştir. Doğan sinema akımları, bu sanata olan ilgiyi de artırmıştır. Farklı akımlar, film türleri bakımından da çeşitliliğin artmasına yardımcı olmuştur. Değişik ilgi alanlarına sahip izleyiciler, kendilerine uygun bir film türü bulabilmiştir.

Dışavurumculuk

Sinema akımları arasında önemli bir yeri olan dışavurumculuk, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’da geniş bir yankı bulmuştur. Dünyanın gerçeklerini reddederek, farklı kurgularla gerçekliğin yön değiştirdiği filmler, 20. yüzyılın başında yaşanan siyasi ve toplumsal olaylarla yakından ilgilidir. Diktatörlüğün Avrupa genelinde yaygın hale gelmesi, filmlerde kullanılan eleştirilerin artmasına ve burjuva yaşamının aşağılanmasına neden olmuştur. Öncelikle resim alanında ortaya çıkan dışavurumculuk zamanla sinemayı da etkisi altına almıştır. Bu akımdan etkilenen pek çok yönetmen, sistemi ve dünyayı eleştiren filmler meydana getirmiştir. Kaotik olduğu kadar karanlık ortamların yoğun olarak kullanıldığı dışavurumcu filmlerde, insanların yaşadığı acı, vahşet, korku ve çaresizlik gibi duygular çarpıtılarak yansıtılmıştır.

Şairane gerçekçilik akımı 1930’lu yıllarda Fransa’da yaşanan ekonomik buhranın etkisiyle doğmuş olan bir akımdır. Siyasi ve ekonomik açıdan kargaşa içerisinde olan Fransa’da bu dönemde çekilen filmlerde de karamsarlık, açlık, bunalım, intihar, depresyon, melankoli, fakirlik gibi kavramlar ön planda tutulmuştur. Şairane gerçekçi akımından etkilenilerek çekilen filmler, yaşanılan trajedileri etkileyici bir üslupla izleyenlere aktarmıştır. Bu nedenle, akımın adında şairane kelimesi de kendine yer bulmuştur. Şairane bir dil kullanılarak ortaya çıkarılan eserler, yoğun ilgi görmüştür. Marcel Carne, akımın önde gelen sanatçılarından biri olmuştur. Filmlerde genellikle hayattan umudunu kesmiş, nihilizm anlayışını benimsemiş, umutsuz karakterler yer almıştır. Eğlenceli ve komik ögelere pek rastlanmamaktadır.

Şairane Gerçekçilik Akımının Temel Prensipleri

Sinema akımları, değişen toplumun ihtiyaçlarına cevap verme isteğinin bir sonucudur. Her yeni doğan akım, bakış açısının da değişmesine imkan sağlamıştır. Sanat yoluyla düşünce ve duygularını açığa vuran sanatçılar, pek çok farklı kaynaktan beslenmiştir. Film türlerini, konularını, oyunculuk tekniklerini etkileyen akımlar, söylenmek istenenlerin filmler yoluyla aktarılmasını sağlamıştır. Toplumun da sanatçının da daha huzurlu olmasını sağlayan sinema sanatı, değişime oldukça açıktır.

Sinema akımları türlerde değişim yaratır